ÇALIŞMA NOTLARI- 1

Önemli bir kutupsal gerçeklik: “Ben” ve “Evren”.

Bütün varlıklar arasında sadece insana özgü bir nitelik “otobilinç”, hem sözünü ettiğimiz "kutupsal gerçeklik"in hem de “düşünce”nin kaynağıdır (Ursprung anlamında).

Evren bir “yüzey” olarak kabul edilirse, insan da bu yüzeyin merkezi olan matematiksel bir “nokta”dır. Evrenin merkezi olmaktan çıkıp da, bir alanın yaratılmasına öncü olma konusu gündeme gelince, işte o anlamda sanat çok kutsal bir alan, yüce bir saha olarak hemen ilk sırada belirir. Bu anlamda görsel sanat yapıtları "noktadan yüzeye" gerçekliği ise, insandan bir evrene açılmanın en somut alanı da olmaktadır.

Oluşan sanat yapıtı bir evren gibi mutlak bir bilgi oluşturmak için bir özne tarafından düşünce üretilmesi gereken bir ihtiyaca da işaret eder. İşte tam bu noktada "alımlanan" ve "alımlayan" kutupsallığı da bir başka ikilik olarak karşımıza gelir. Bu hem "ben", hem "evren", hem de "sanat" sorunlarını anlamak için birinci aşamadır. Bundan sonra başka aşamalar da vardır; sırasıyla bu metinde olduğu gibi sözü çok uzatmadan öz şekilde sunacağım. Bekleyip görelim…

Ö.E., 12.01.2023

Wassily Kandinsky, Rote Sonne und Schiff, 1925