top of page
Search

Aytunç Altındal'ın Gül ve haç kardeşliği kitabı...

  • Writer: Özkan Eroğlu
    Özkan Eroğlu
  • Mar 16, 2020
  • 2 min read

Aytunç Altındal'ın "Gül ve Haç Kardeşliği" kitabını herkese öneririm. Ülkesini seven her vatandaşımızın bu kitabı okuyup, ona göre pozisyon alması gerekir: Bu pozisyon, gerçek vatandaşlık ve milli duruş pozisyonu için çok gerekli ve önemlidir.

Dünya özellikle bazı grup ve kişilerce üst bir yönetme aklına doğru evrilmekte, bu evrilmede tek bir yönetim merkezine bağlanmak istenen insanlığa, yeni bir Tanrıcılık oyunu oynanmaktadır. Bunca zamandır dünyanın başından bir bela olarak eksilmeyen ve bitmeyen dertlerin temel nedeni de bu zorlama Tanrı ve Tanrıcılık isteğidir. Gerçek din ve yüksek alemle ilgili ne kadar bilgi varsa, bunları kendi çıkarlarına göre yönlendiren bu insanların ne yapmaya çalıştıklarını ve özellikle ülkemizde ne gibi maşalar aracılığıyla, nasıl oyunlar oynadıklarına tanık olacaksınız...


Kitabın sonsözü öncesindeki bir kaç paragraf oldukça etkileyici:


"Tüm bu gizli ilimler, uygulamalar ve alfabeler, vb, günümüzdeki Avrupa Birliğinin Kültürel Mirasını oluşturan Gnostik ve dinsel formasyonlarıdır. (Burada gnostisizm ve din olgularının dejenere edilmiş hallerine işaret edilmektedir). Avrupa Birliğine üye olmak için yeni Kudüs'ün 12 kapısını zorlayan Türkiyeli yöneticilerin memlekette uyguladıkları "ceberrut laiklikle", Avrupa Birliğinde 2000 yılda oluşmuş bulunan bu "seküler-sacred" bağlantısını İslama uygulamak mümkün değildir.


Türkiye'yi uzun yıllar yönetmiş ve kendilerini masonik örgütlerin yöneticiliğine terk ederek "kimlik ve kişilik" değiştirmiş yöneticilerle Türkiye'yi dünya devleti yapmak hayal bile değil, uyuşturucu kullananlarda rastlanan bir halüsinasyondur. Son 100 yılın Türkiyesi'ne damgasını vurmuş olan siyasilerin en elit çekirdeği hep mason ve "Gül ve Haç Şövalyesi" unvanlı kişilerdi... "


Altındal, ilk 20 kişiyi sıralıyor vurgularının ardından. Ve bu kitabı okuyunca Türkiye'nin başındaki örülmüş ağı daha iyi anlıyorsunuz ve bundan kurtulmanınsa mümkün olmadığını fark ediyorsunuz...


Hep başını sallayıp gelene ağam gidene paşam diyenin kendi kişisel çıkarları açısından kısa süreli yarar, ancak toplum ölçeğinde büyük zararlar veren bir duruma zorlanan Türkiye insanı ve toplumu, üzerinde oluşan bu esaretten kurtulabilir mi? Yakın gelecekte kurtulamaz, uzak gelecekte ise neyin ne olacağını kimse bilemez...

 
 
 

Recent Posts

See All
HAKİKAT VE GERÇEKLİK NEDİR?

Hakikat ve gerçeklik, felsefi bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. İkisinin benzer ve ayrışan yönleri üzerine ayrıntılı bir...

 
 
 

Comentarios


©2019 by ÖZKAN EROĞLU. Proudly created with Wix.com

bottom of page