top of page
Search

SEÇİMLERE BİR HAFTA KALA…

  • Writer: Özkan Eroğlu
    Özkan Eroğlu
  • May 6, 2023
  • 2 min read

Yaşar Nuri Öztürk’ten bir kitap ile 1999’da bir dikkat çekiş: DEPREMİN GÖSTERDİKLERİ başlığıyla; 1999 depremine yönelik. Ve ardından daha henüz çok yeni, büyük güneydoğu depremini yaşadık. Bu deprem gösterdi ki henüz uslanmamışız, özellikle depremi özellikle direkt ilgilendiren önemli konularda. 1999’daki depremde henüz ortada bugünü hükümet edenler yoktu. Ancak bugünü hükümet edenlerin olduğu zamanda da bu güneydoğu depremi ve daha büyüyen acı bir tablo oluştu.


Demek ki aşağıda dikkat çekilen yanlışlar küçüleceğine büyüyerek devam etmiş ki, ödenen fatura da o denli büyük oldu. Gereken dersler alınmadığına göre ülkede akıl işletilmemiş ve bu durum, dolayısıyla sıkça yanlış kullanılan akıl tutulması deyişiyle de açıklanamaz. Çünkü akıl tutulması, aklın işletildiği yerde söz konusu olabilir.


Eğer gereken dersler 1999’da alınsaydı, 2023’deki depremde fatura bu denli büyük olmazdı.


Demek ki yeniden bir yapılanma olmamış; zira pardon oluyor da sadece rant gözetilen yerlerde, örneğin İstanbul’da binalar çoğalarak daha da yükseltilerek büyütüldü, söz de yenilendi. Tabi o yenilenenlerin de ne kadarı sağlam, onu da büyük bir depremle YARATAN sınayacak; ne yazık ki sonuçları bazılarımız görecek bazılarımız göremeyecek. Oysa sadece çürük yapıları temizlemek de değildi yeniden yapılanma, o da yanlış anlaşıldı; bir toplumu ve onun insanını çürüten ne varsa onları temizlemekti asıl olan.


Şimdi Yaşar Nuri Öztürk’ün altını çizdiği depremle gelen 7 uyarı başlığını seçim öncesi şu günlerde mevcut ve de başarısız hükümet edenler ile yeni hazırlıklar içinde olan muhalefettekilere bir kere daha hatırlatalım:


1. Yönetim ve siyasetteki çürümeyi temizlemek.

2. Haram servet zulmünü durdurmak.

3. İş ve emanetleri ehil olmayanlara teslim etme zulmüne son vermek.

4. Allah ve doğa ile barışmak.

5. Din hayatından riya ve istismarı temizlemek.

6. Sömürü için oluşturulmuş fırka ve zübür (yapay kutsal kitaplar) dinciliğine son vererek, Kur’anı din yapmak.

7. Şehveti ilahlaştırma ve israf zulmüne son vermek.


Şimdi seçimlere gelirsek, bir taraf maalesef çok acı bir şey olan dini siyasete alet ederek dincilik yaptı, halen de seçim öncesinde yapmaya devam ediyor, diğeri de Atatürk’ü siyasetinin bir parçası olarak alıyor, kullanıyor, ancak seçim öncesinde fazlaca zikretmeden bunu yapıyor, geçmişte çok yaptı.


Ancak sözde veya sözde olmasa da bir insanı-Atatürk’ü- siyasetin bir parçası olarak kullanmanın öyle büyük bir sıkıntısı yok diğeri kadar; sonuçta bu bir insan üzerindendir; siyasete alet edilmese iyi olur, ancak diğeri kadar bir zararı olduğunu düşünmüyorum. Zira o deha kişiliğin yararlı özellikleri örnek alınsa bu yeterlidir! Fakat bir dini siyasete alet edersen, bu insanların manevi değerleriyle oynamaktır, dahası büyük bir günah ve ayıp bir şeydir. Mutlak yapılmaması gereken bir şeydir.


İşte bu seçim, milletin hangisinden yana olacağı bir seçimdir. Zira televizyonda bir İranlıya mikrofon uzatıldı ve o İranlı “dinciler bizim memleketimize çok zarar verdi onlardan uzaklaşın” ikazı halen kulaklarımda. Gerisi boş laf, zira demokrasileri hak etmeyen toplumlarda demokrasi işte böyle bir şey; ne yazık ki demokrasiyi hak etmeyen yığınların daha çok olduğu bir kitlenin olduğu ülkede belirlenecek seçimin sonucu, umarım, İranlının dediği gibi olur..!




 
 
 

Recent Posts

See All
HAKİKAT VE GERÇEKLİK NEDİR?

Hakikat ve gerçeklik, felsefi bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. İkisinin benzer ve ayrışan yönleri üzerine ayrıntılı bir...

 
 
 

Comments


©2019 by ÖZKAN EROĞLU. Proudly created with Wix.com

bottom of page