Semih Kaplanoğlu'nun son filmi
- Özkan Eroğlu
- Nov 16, 2019
- 2 min read
Semih Kaplanoğlu'nun yazdığı ve yönettiği "Aslı"yı izledim. Tam bu zamanda Tarantino ve Lapid'lerin filmleri de derinlikli şekilde benim için devredeydi. O nedenle bütünsel bir algının sinemada sonuçlanan haline (bu konuda pek yakında bir kitap yayınlayacağım) örnek bir dönemden geçiyoruz; iki yabancı filmden net olarak bunu anlıyordum. Burada dikkat çekeceğim asıl konu şu: Lapid'lerin filmi bir ciddi kavram ve terminoloji üzerinde gelişiyor, Tarantino'nun filmi de oyunculuk sinemasının kalbine hançeri saplıyorken, Kaplanoğlu'nun filminde çalışan ve çocuk sahibi evli bir kadının başından geçen, kısaca toplumsallığın halledilememesinden kaynaklanan bireysel bir sorunu tartışıyor. Buradan da şu sonuç çıkıyor: Türkiye basit birçok problemi daha çözememiş durumda. Kısaca "elalem aya, biz yaya" sözü geçerli 2019 dünyasında Türkiye'nin durumu için.
📷
Bu noktada Kaplanoğlu'nun böyle bir filme yönelmesini eleştirmiyorum. Eleştirdiğim asıl konu; Türkiye'de böyle çoktan halledilmesi gereken temel sorunların devam etmesidir. Şimdi bir başka sıkıntı da şu: Bu filmi asıl izlemesi gereken kesimler bence izlemeyecek, nedeni de bu sinemacıların sanat sineması yaptıklarına dair belirlenmişlikle anılmaları bir yana, bu yaratılmış içi boş yapay tanım altında kendini geri çekecektir asıl izlemesi gereken kitleler. Televizyonda gösterildiğinde ise, izleyici kitle daha artmış gözükebilir, ancak asıl izlemesi gerekenlerin çok azıyla buluşur bu film, diye düşünüyorum.
Zamanında "sanat sineması" yerine "sinema sanatı" yaklaşımı içinde olunsa ve bu tanım yerleşebilseydi, sanatı sanat olarak kabul edecek bir arka plan üzerine meseleler inşa edilecek, resim sanatı başta olmak üzere bütün görsel sanatlara dönük toplum düzeyi arttırılabilecek, bu olumlu gelişmeler ışığında da hem Kaplanoğlu böyle bir film yapmaya gerek duymayacak (çünkü görsel-plastik açıdan Buğday'ı yapan bir yönetmenin böyle bir filmle işi olmaz. Fakat hepimiz insanız ve bazen en basit sorunların da üzerine gitmeyi sorumluluk görüyoruz), hem de ne yaparsa yapsın daha çok izleyiciye ulaşabilecekti. Zira ben ve eşim haricinde bir kişi; toplam üç kişiydik orta büyüklükte bir salonda...
Comments