top of page
Search

Sanata layık insan ve toplum olma sorunu

  • Writer: Özkan Eroğlu
    Özkan Eroğlu
  • Nov 16, 2019
  • 2 min read

Sanat bir atmosfer, aslında ülkemize göre değil ama bir kozmos meselesi. Doğa-Tanrı ikiliği gibi Sanat-Tanrı ikiliği de bulunmakta. Burada sanat için ileri sürdüğüm Tanrı düşüncesi belki de esin perileri Müz'ler... Müz'lerin bolca olduğu yerler ise sanat ve sanatçı auralarının tam olarak, layıkıyla oluştuğu yerler. İşte ülkemizde sanatla ilgili bunca olumsuz konuşmaya sürekli zorlanmamın en temel nedeni de sanat ve sanatçı auralarının oluşmasını sağlayacak ortamı hazırlayabilecek bir iç'in ne yazık ki, sanatla ilgilenen, sanata yönlenmiş insanımızda olmaması sorunu. Bu eksiklik açık şekilde yapay kimselerin sanat ortamında at oynatmasına neden olmakta. Koleksiyonöründen, galericisine, müzeciyim diyeninden, sanatçıyım diyenine bu ne yazıktır ki değişmez böyler; 25 yıllık bir gözlemimle Türkiye için sabitlenmiş bir konu. Özellikle de sanatta ve diğer alanların eğitiminde ciddi bir gelişme istenci hamlesi olmadan da olacak gibi değil. Ortada olanlar da o nedenle zorlama, ya bedenine dar, ya da geniş elbise giymiş bir insan misali. Yazık ki durum böyle.

📷

Karikatür: Yüksel Cengiz

Yukarıda aura derken, o aurayı da onun adeta probiyotiği olan Müz'ler isteyecek ki, bir takım olumlu şeyler bir toplumda sanat adına gerçekleşebilsin. 13.yüzyıl'dan 18. yüzyıla sanat konusunda gelişmeler kaydeden İtalya'ya bir bakınız; Müz'lere layık bir ortam her haliyle orada size kendini takdim eder; şiir gibi sanatçı ve yapı isimlerinden tutun da daha nicelerine. Tanrı/lar isteyecek bir toplum için sanatı kısaca, ancak o toplumda da tanrı insan ilişkisine paralel bir hümanizm olacak ilk şart. Bizde ise tanrı insan ilişkisi halen daha tam bir bilinmez, dahası insan bir kul Tanrı karşısında ve ezik, yaratıyı günah saymakta bu coğrafya birçok insan hala, o zaman o insan neyi yaratacak veya yaratı kabul edecek ve daha en önemlisi yaratıcı olanın nevisinden anlayacak nitekim anlamamıştır da, bugünkü samimiyetsiz durum olması bundandır. Sanat bir toplumda bir zihniyet sorunu ve çözümü olarak vardır. Ya biri, ya diğeridir, fakat ikisi değil.

Sosyal medyada önüme düşen fotoğraflara bakınca birçok insan açılan sergileri gezerken sanki Lunapark gezmekte gibidir; olur olmaz fotoğraf çekmeler, çalışmaları kapatarak verilen pozlar, neredeyse eldeki içeceğin her an sergilenen bir işe dökülecek durumda olması, kısaca bir sergide nasıl gezeceğini bilmeyen, bir çalışmaya ve üretilene nasıl yaklaşacağının cehaletini yaşayan izleyici tipi, tam tersten de okuduğumuzda da izleyicisinden uzak ressam, heykeltıraş, videocu... Yol yordam bilmede ciddi sorunlar var; hem de uzun yıllardır. Sanki birileri patavatsız insanlar için maymunluk yapma görevine soyunmuş gibidir durum. 

 
 
 

Recent Posts

See All
HAKİKAT VE GERÇEKLİK NEDİR?

Hakikat ve gerçeklik, felsefi bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. İkisinin benzer ve ayrışan yönleri üzerine ayrıntılı bir...

 
 
 

Comments


©2019 by ÖZKAN EROĞLU. Proudly created with Wix.com

bottom of page