Sanat piyasası için...
- Özkan Eroğlu
- Dec 14, 2019
- 2 min read
Ortalama 150-200 yıllık resim sanatımızda birçok yanlış, dahası çok kulak arkası yapıldı; bugün bunların birçoğunu görüyorum ve sonrası için olmamasına gayret anlamında eleştiriler yazıyorum; hiç durmaksızın. Ancak ülkemizde yaşayan ve yaşamayan bir sanatçının yapıtlarını alırken ve satarken borsasının olmaması, daha doğrusu çelişkili ve farklı eder politikalarıyla karşımıza çıkması büyük sıkıntı.

Önce yapılması gerekenlerden en önemlisi özellikle eski isimler için sanat ortamındaki sahtelerle mücadele etmek. Bunun için her sanatçının yapıt dökümlerinin-envanterinin- yapılması gerekir; ancak Türkiye'de sanata dönük böyle bir sanat bilinci ve kültürü yok! Daha doğrusu sanırım bu kimsenin işine gelmiyor! Aslına bakılırsa bu konuda da epeyce geç kalındı.
Profesyonel anlamda bir sanatçının bütün yapıtlarının bir plastik filozofik derinlik içermesi beklenemez: Temposu düşük, orta ve yüksek olanları vardır. Öncelikle sahtelerin bulunup imha edilmesi kadar, vurguladığım derecelendirmeye tabi ayrıştırmaların yapılması da gerekir. İşte bunun için de gene çok sağlam ve tutarlı envanterlere ihtiyaç var ve bu envanter konusu olmazsa olmaz birinci hareket noktası olmalıdır. Türkiye'de böyle bir çalışmaya, gelmiş ve geçmiş isimler üstünden başlansa en az 100 yıl gerek. Fakat günahıyla sevabıyla bu işlere sanat ortamında yer alanların bir an önce başlaması şart. Fakat böyle bir mücadeleci kitle pek yok ülkemizde; büyük genel sıkıntılardan biri de bu.
Bir de sanatı halledemeyen Türkiye, yakın on yıllarda karşı sanat ataklarına kendini kaptırmış, bu konuda çer çöp ile yaratı arasındaki fark anlaşılmadığı için de ayrıca büyük sıkıntılar söz konusudur. Ülkemizde bir başka büyük sıkıntı da; "herkes sanatçı". Bu karmaşa ve bu karmaşanın verdiği bulanıklık ve dolayısıyla zararlar da çok büyük. Ülkenin ihtiyacından fazla sözde güzel sanatlar okulları var. Burada da gençlere tozpembe bir dünyaya hazırlanmakta, yazık ki bu da kendini sanatçıyım diye gören kimse enflasyonunu arttırmaktadır. İşte bu da büyük tahribatlara neden olmaktadır.
Kısaca ilk elden aklıma gelenleri sıralayınca şu da net şekilde belirmekte: Çıkış yok! ya da çok zor!
Comments