Gözün kör, kalbin mühürlü olması
- Özkan Eroğlu
- Dec 1, 2019
- 1 min read
Batı sıkı bir şekilde kendini sanat da dahil kuvvetli özeleştiriden geçirirken, bizimkiler Batının içine düştüğü kirli noktalarla temasta ısrarcılar; bunun bir nedeni olmalı. Bizim tinsel yönden çok çok eksik olmamız, bu eksikliklerin alabildiğine

ısrarla sürmesi, sürdürülmesidir mesele. Velvet Buzzsaw, The Square filmlerinde sanat açısından Batının sıkıntılarını tam olarak anlarken, bizimkiler o sıkıntıların peşinde cennetin olduğunu sanıyor her halde. İşte bu söylemeye çalıştığım şey bilinç ve yaratıcı aksiyonun olmadığını gösteren en büyük kanıttır. Yaşar Nuri Öztürk'ün deyimiyle bizim insanımız liyakat yerine hatıralara, aksiyon yerine de nüfus kağıdına dedesinden miras olarak vurulmuş damgaya sığınmaktadır. Bu vurgu, bizim ülkece din başta olmak üzere, aşağıya doğru her alanda yenilenmemiz gerektiğinin altının çizilmesidir. Yaşar Nuri şu tespiti yapmakta: "Çağ, ilahi iradenin, yani Kur'an'ın gerisinde kalmıştır; biz ise çağın da gerisinde bulunuyoruz".
Mehmet Akif'in de şu anlamlı vurgularını verir Yaşar Nuri: "Kur'an göklere çekildi ve onun dini adına yeryüzünde yalan ve hezeyan kaldı".
Oysa İslam kelime anlamıyla iki köke dayanmakta: "Silm" ve "Selam". Birincisi barış, ikincisi mutluluk ve esenlik demek. Bir İslam ülkesi olarak başta Türkiye'de ve diğer İslam ülkelerinde durum hiç de böyle olmadığına göre, başta Türkiye olmak üzere ve diğer İslam ülkelerinde bir tuhaf lanetlenmişliğin varlığı oldukça açıktır. Bu ülkelerde büyük yanlışlar yapılmaya devam etmektedir ve yakın zamanda da biteceğe hiç benzememektedir. Dahası var: Göz kör, kalp mühürlüdür.
Yararlanılan Kaynak: Yaşar Nuri Öztürk, Yeniden Yapılanmak, Yeni Boyut Yayınları
Comments