top of page
Search

Görsel sanatlar ve temel eksiklerimiz..!

  • Writer: Özkan Eroğlu
    Özkan Eroğlu
  • Nov 16, 2019
  • 2 min read

Görsel sanatlar, tanımlaması gereği en ilksel haliyle önce gözle ilgilidir. Bu göz, ilk alımlamayı gerçekleştiren BEDEN GÖZÜ'dür. BEDEN GÖZÜ, birincisi doğuştan gelen bir ilksel alımlama yetisini içinde taşıma durumuna sahiptir veya değildir. Eğer sahipse ikincisi  ve daha ileri bir alımlamayla bu kez de biriktirmeye başlayacaktır- bu biriktirmenin yeri bugün açısından en bütünsel anlamda internet ortamı başta olmak üzere doğru sinema filmleri ve doğru müzelerdir kuşku yok ki- o sırada veya az sonrasında biriktirdiklerinin sanat ve yaratıcı sanat ayrımını yapmaya veya yapamamaya başlayacaktır. Eğer yapabiliyorsa üçüncüsü ve daha ileri bir alımlama bu kez devreye girecektir: "Entelektüel boyut". Bu da sözünü ettiğimiz BEDEN GÖZÜ aracılığıyla, ona ZİHİN VE ZİHİNSELLİK'in de kesinlikli bir şekilde katılması demektir. Zamanla başta okuduklarınız, izledikleriniz, dinledikleriniz, kokladıklarınız, dokunduklarınız oranında yaratıcı sanat ve sanat ayrımında sizi destekleyen ve desteklemeyenler şeyleri fark etmeye, dolayısıyla ayırt etmeye başlar; dile getirdiğim duyularımızla ilgili eylemeleri giderek odaklı bir şekilde gerçekleştirmeye yönelirsiniz (Ben her şeyi yaparım, çok şey yaparım, vb sözler odaksızlık içinde olunduğunu gösterir, burada dile getirmeye çalıştığım meseleye asla ışık tutmaz, siz sadece tuttuğunu sanır, sürekli gecikirsiniz hakikat yolunda.

📷

BEDEN GÖZÜ sağlam birisi, yukarıdaki eylemlerini gerçekleştirirken aldığı eğitim ve öğretim meselelerine de eleştirel bakmaya başlar ve bunun büyük yararlarını da gördükçe, BEDEN GÖZÜ'nün salt kendi başına yaptıklarının yanında eğitim ve öğretimin bir hiç olduğunu anlamaya başladığında ve kavradığında işte o zaman artık bir yerde demektir.

ZİHİN VE ZİHİNSELLİK'in BEDEN GÖZÜ bölgesinde devreye girmesi çok değerlidir. Tam da böylece entelektüellik meselesi ile görsel sanatların buluşma noktası belirlenmiş olur. Bu genelde entelektüellik, özelde ise sanat entelektüelliği olarak isimlendirilebilir. Entelektüellik meselesi bir kimsenin ömrüne sığacak bir konu değildir, fakat sanat entelektüelliği daraltılmış bir alan olarak istenirse daha ilerlenebilecek ve görsel sanatlar için olmazsa olmaz bir alandır. Ben bu konuya "Bir Resme Nasıl Bakmalıyız? kitabımda bir bölüm ayırmıştım; hatırlayacağınız üzere.

Şimdi buraya kadar dile getirdiklerim, bir kimsenin ciddi bir görsel sanatlar donanımına sahip olup olmadığını net şekilde ortaya koyar ve dahası donanıma sahip biri tarafından teşhis edilmesi için yeterlidir! 

İşte ben ülkemde görsel sanatlarla yakından uzaktan ilgili insanımdan, buraya kadar yarım sayfalık bir yer işgal eden, fakat çok önemli bulduğum bu yanların yoklamasını, sağlamasını yapmalarını, duruma göre de yola devam edebilmek açısından eksikliklerin giderilebilmesi olanağı sunan bir entelektüel mücadele veriyorum. Söylemeye çalıştıklarımın bulunmadığı görsel sanatlar ilgilisi insanların, kendilerini fark etmeleri için ayna tutmaya çalışıyorum. Burada ruh ve ruhsallık, tin ve tinsellik konularına girmiyorum bile. Çünkü önce ülkemdeki görsel sanatlar ortamı ve  insanlarının, yukarıdaki meseleleri halletmesi gerekiyor! 

 
 
 

Recent Posts

See All
HAKİKAT VE GERÇEKLİK NEDİR?

Hakikat ve gerçeklik, felsefi bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. İkisinin benzer ve ayrışan yönleri üzerine ayrıntılı bir...

 
 
 

Comments


©2019 by ÖZKAN EROĞLU. Proudly created with Wix.com

bottom of page