top of page
Search

Eserlerimiz bizi an­latırlar; bizden sonra eserlerimize bakın!

  • Writer: Özkan Eroğlu
    Özkan Eroğlu
  • Nov 16, 2019
  • 2 min read

“Eserlerimiz bizi an­latırlar; bizden sonra eserlerimize bakın”. Abdülbaki Gölpınarlı bu sözü veriyor bir kitabında. Şöyle düşünüyorum: Yazılı metinsel bir çalışmadan bahsediyorum, çünkü yazmayı seviyorum. Yazarak düşünmek de mutlu olduğum bir konu. Yazarak ortaya çıkan bir oluşmada birincisi bana etkide bulunacak özgün bir yan arıyorum, ikincisi bir iddiasının olması da beni yakından  ilgilendiriyor. Ayrıca bir üçüncüsü yazanın yazdıkları aracılığıyla beni ilkeli ve ahlaklı olduğuna ikna etmesi de çok önemli. Bunu bu coğrafyada özellikle arıyorum, çünkü bulmakta zorlanıyorum bu tip insanları. Herkes birisinin, birilerinin peşine düşmüş, onların peşinden gidiyor, yaranıyor, yaranmak istiyor, yaranınca hoşuna gidiyor, bundan zevk alıyor, bu zevk onu şımartıyor bile.

Kendine dönemeden, özüne inemeyen biri, hiç bir konuda da özü yakalayamaz. Ben böyle düşünüyorum. Yapılan her eylemin alemde bir karşılığı vardır, ya alem o eylemi istiyordur, ya da o eylem alemi. Buradaki duruma göre de hemen her şey öze bağlı değişim gösterir. Yaratıcı olanın görünen ve görünmeyene dair uzuvlarının olduğunu, görünen zaten görünen olduğundan asıl görünmeyen üzerinden derinleşilebilecek konular olduğunun da altı çizilebilir. Görünmeyen üzerinden hareket edende en ufak bir bulanıklığa yer yoktur. Bu, bir sağlam duruştur. Bu sağlam duruştan ödün verenlerin bir daha geri dönüşü yoktur. Her zamanın gerekli işleri vardır. Ayrıca sağlam olması beklenen bu kimseler, zamanlarının gerekli işlerine vakit ayırırlar. Olmaz işlerle de asla zaman kaybetmemek gerektiğini de çok iyi bilirler.

📷

Nerede dış bezelidir, orada iç çürümüş demektir. Bugün Türkiye toplumuna lütfen bu açıdan bakınız ve gördüklerinizi de derinlemesine irdeleyiniz. Bu konu, çok önemli. Türkiye’de bugün yapılan en büyük hata, inanç konusunun anlam boyutlarına her kendini inançlı görenin vakıf olduğunu zannetmesi, yanı sıra bunu siyasi bir çıkar kozuna bile dönüştürmüş olmasıdır, dolayısıyla bu konuda her türlü resmî olan ve olmayan merci de saf, dahası bilgisiz insanları kolayca kandırmaktadır. Gölpınarlı şu vurguda ne güzel vermiştir asıl düşünceyi: “Yüreklerinde eğrilik olanlar, fitne çıkar­mak ve onları yormak için anlamları açık olmayan âyet­lere uyarlar”. İşte burada bir gerçek varsa o da onların yorumunu ancak Yaratıcı gücün bildiği durumu ve gerçeğidir.

“Bilgi sahibinin, bilgi­siyle bana yolu yoktur; ancak bilgisini bıraktıktan sonra yol bulabilir” sözü de çok enteresandır. Buradan bilgi denen şey, bir müddet sonra değeri bilinebilecek bir şeydir. Yani bu yönde bırakılanın ne olup olmadığı konusu için bir zaman gereklidir. Bilgi bir ucuyla bilgi sahibine bağlı olduğu sürece, yani elden bırakılmadığında karşı tarafın da bir işine yaramaz. Bir durum bilimidir bilgi konusu aslında. Hatta daha da ilerisinde anlayan anlayacaktır bilgi de hiç bir şeydir aslında; duyuş, görüş ve oluştur önemli olanlar. Duymak, görmek ve olmak eylemlerine bağlı bir gelişme durumudur esas olan...

 
 
 

Recent Posts

See All
HAKİKAT VE GERÇEKLİK NEDİR?

Hakikat ve gerçeklik, felsefi bağlamda farklı anlamlar taşıyan kavramlardır. İkisinin benzer ve ayrışan yönleri üzerine ayrıntılı bir...

 
 
 

Comments


©2019 by ÖZKAN EROĞLU. Proudly created with Wix.com

bottom of page